|
|
Google
tarafından eşleştirilen sayfalar |
|
|
GRUP BENT’LE SÖYLEŞİ
Grup Bent Konseri
GRUP BENT HAKKINDA... 1. BÖLÜM İÇİN TIKLAYINIZ
Grup Bent; izlemek için tıklayınız
Fotoğrafçımız
Erdem'le beraber Grup Bent röportajını yapmak üzere Bent'in vokalisti
Doruk Gençal'ı bekliyoruz. Çevredeki evlerin bahçelerindeki ağaçlar;
pembeli beyazlı çiçeklerle donanmış. Az sonra Doruk geliyor yanımıza,
hafifçe gülümsüyor. Doruk ben ve Erdem beraberce stüdyonun yolunu tutuyoruz...
Stüdyoya varınca (Erdem ve ben) diğer grup elemanlarıyla tanışıyoruz,
kimi öğrenci, kimi çalışıyor, Önder ve Doruk ise evli.
Hayatlarını kazanmak, okumak ve
müzik yapmak; Bunları bir arada yürütmenin zorluğu var elbet ama onlar
bu güçlüklere g*ğüs germeye hazır gibi görünüyor. Bu zorluklar Bent'in
müziğine de yansımış, Gerçek hayattan kopmadan, yaşamsal konulara sanatçı
duyarlılığıyla yaklaşmayı başarabilmişler.
Bahçelievler'de çalışmalarını sürdüren grup, şarkıları olgunlaştığında
Taksimde olanakları nispeten daha iyi stüdyolarda kayıtlarını yapıyor.
Bent'in çalışma ortamıyla ilgili İlk izlenimlerimizi aldıktan sonra
Grup Bent severlerin merak ettiği soruları sormaya başlıyoruz grup üyelerine.
SORU:
Müziğinizde Türkiye'de sıkça duymadığımız sert
tınılar var. Sizi etkileyen bir grup ya da müzisyen var mı? Bent ne
dinler, kimlerin müziğini sever
BENT: Çeşitli müzisyenleri severek dinliyoruz, fakat müziğimizi
oluştururken etkilenmem*ye, başka bir müzisyenle benzer bir melodi kullanmamaya
çalışıyoruz. Sonuçta insan her şeyden etkilenir ama idolümüz şudur diye
bir şey yok.
Türk olarak, Yavuz Çetin, Kurtalan ekspres, Cem Karaca ,Erkan Oğur gibi
müzisyenleri, yabancılardan ise Sting, Bob Marley Eric Clapton gibi
müzisyenleri
seviyoruz. Genel olarak da melodik ağırlıklı rock müzikten ve Anadolu
türkülerinden hoşlandığımızı söyleyebiliriz.
SORU: Sizce Grup Bent'in
müziğini hangi türe sokmak gerekir?
Bu soruyu Doruk cevaplıyor
BENT: Biz kendimize özgü bir müzik yapmaya gayret ediyoruz.
SORU:
Grupta kim nelerden sorumlu, Sözleri ve müzikleri kim yazıyor, konserleri
kim organize ediyor? Kısaca bize biraz Bent'in iç işlerinizi anlatır
mısınız?
BENT: Besteleri genellikle Doruk, düzenlemeleriyse Önder yapıyor.
Ancak stüdyoya girip şarkılara ortaya çıkartmaya başladığımızda şarkılara
bütün grup elemanları katkı sağlıyor. Bu noktada herkesin yaptığı işi
en iyi şekilde yapması çok önemli. Örneğin grubun tek bir üyesi bile
müziğe kendini yeterince veremezse o günkü çalışmadan istediğimiz verimi
alamıyoruz.
SORU: Anladım. Biz grup müziği yapıyoruz diyorsunuz...
BENT: Birbirimizi tamamlıyoruz.
SORU:Hayalleriniz
neler? Ünlü olmak hakkında ne düşünüyorsunuz.
BENT: Ünlü olmak tek başına bir hedef değil. Hitler’de ünlüydü
Nazım Hikmet de. Hitler kötülükleriyle ünlüydü Nazım Hikmet ise şiirleri
ve sanatıyla. Biz müziğimizle kalıcı olmak istiyoruz. Bizden sonraya
yoz olmayan güzel şarkılar bırakmak istiyoruz.
SORU: İlhan Berk: "Şiir yazmak insana hüzün, resim yapmak mutluluk
verir" diyor; peki beste yapmak nasıl bir his uyandırıyor size?
BENT (DORUK): Her iki duyguyu da paylaştırıyor bir yanıyla mutlu
ederken diğer yanıyla hüzünlendiriyor.
SORU:
Hülya Avşar'ı anlattığınız izlenimini doğuran bir şarkınız var; Fülya.
Bu şarkıda ne anlatmak istiyorsunuz?
BENT: Fülya şarkısı ve klibinde anlatmak istediğimiz kimi basın
yayın organlarında öne çıkarılandan çok farklıydı. Medya (çoğunlukla)
bu şarkının magazinsel yönünü malzeme yaptı ve bizi Hülya Avşar üzerinden
ünlü olmaya çalışmakla itham etti. Oysa bizim amacımız, şarkıyı dinleyen
her aklıselim insanın anlayacağı
gibi (şov dünyasının işleyişine dönük) bir eleştiri yapmaktı.
SORU: Şeytanın avukatlığını yaparak soruyorum; "Fülya" isimli
şarkınızın magazinsel yönünün öne çıkarılması (sizi memnun etmese bile)
tanınmanıza katkı sağlamadı mı? Örneğin "doğruyu söyle" de iyi bir şarkı
ama daha çok "Fülya" ile tanınıyorsunuz?
BENT: Biz bu şekilde tanınmayı amaçlasaydık, böyle bir çirkinlik
düşünseydik 3 yıl bekler miydik. "Fülya"yı üç sene evvel yaptık ve bu
şarkıyı malzeme yapacak yeterli vaktimiz vardı. Bu eleştiri sıkça yapılıyor
ve bizi çok üzüyor.
Soru:
Peki neden yarışma kazanan tenis oynayan, gazetecilere dangalak
diyip şov programları yapan günün birinde de Kaya'ya (muhtemelen Kaya
Çilingiroğlu'na) toslayan Fülya Azvar isimli bir kadını anlattınız?
Niçin bu hikaye her yönüyle Hülya Avşar'a uyuyor. Neden ünlü olmak için
sistemin kurallarını uygulayan Ayşe, Fatma, Züleyha gibi herhangi biri
değil de Fülya Azvar? Cem Karaca; Safinaz, Olcayta Ahmet Tuğsuz da;
Naciye isimli şarkılar yaptı ve bu şarkılarda da sistemin tozlu çarklarında
yok olup giden kadınlar anlatılıyordu ancak ne Naciye ne de Safinaz
bilindik sanatçılara gönderme yapmıyordu, siz niye yaptınız?
BENT: Biz ortaya bir tepki çıkardık. Bu tarz tepkiyi geçmişte
de bir çok müzisyen yaptı rock’ın doğasında var bu eleştiri...
Önder de ekliyor; şarkıyı dinleyen insanın aklına sistem geliyor. Yalnız
Hülya Avşar değil diğer kadın şarkıcılar örneğin Seda Sayan da geliyor...
Biz Hülya Avşar üzerinden prim yapmaya çalışmıyoruz, sistemi eleştiriyoruz.
Ancak magazin basını, (genellikle) Hülya Avşar gibi isimler üzerinden
reyting yaptığı için bizim de öyle davrandığımızı sanıyorlar. Oysa ki
sanatın işlevi farklıdır.
Fülya, evdeki herkesin televizyona kilitlendiği anda bütün bu görsellikten
sıkılıp odasına çekilen bir gencin hikayesidir. Bu şarkıda yalnız sistemin
pompaladığı ünlüler değil aynı zamanda sistemin pompaladıklarına maruz
kalan ve odasına çekilen bir genç de anlatılıyor.
SORU:
Neden Rock Müzik?
BENT: Bu bir seçim meselesi. Aslında Rock bizim geleneğimizde
var; çünkü rock müzik taşlamanın modern halidir. Biz bazı yanlışları
insanların görmesini istiyoruz Rock müzik insanlara bazı şeyleri sert
enstrümanlarıyla sözünü sakınmadan anlatıyor, bu yüzden Rock. Bunun
yanında sevdiğimiz ve uyarlayabildiğimiz türküleri de yorumlamaya çalışıyoruz.
SORU: Peki klasik Türk
müziği?
BENT: Türk musikisi çalmıyoruz. Bu müzik padişahtan, saraydan
gelir. Türk Sanat Müziği diye de adlandırılıyor sanki sanat sadece musikide
var.
SORU: Grup Bent şarkılarında
yaşadıklarını mı anlatır gözlemlerini mi? Bu noktada Görüş günleri,
Yorgan, Dul Kadın, Göç gibi şarkılarınız hakkında da kısa bilgiler alalım...
BENT: Bazen yaşadıklarımızı bazen de gözlemlerimizi anlatıyoruz.
Bazı şeylere duyarlı olmak için illede başınıza gelmesi gerekmiyor,
insan olmak yetiyor,sanırım biz görüyoruz, görünce de bu şarkılara yansıyor.
GÖRÜŞ GÜNÜ isimli parçamız; f tipi cezaevlerine karşı geliştirdiğimiz
tepkinin ifadesidir.
DUL KADIN; kadının yaşamındaki güçlükleri düşünün ve birde dul bir kadınınkini.
Mesela neden erkeğin önünde “dul” diye bir sıfat yok fakat kadında var!
GÖÇ; hepimiz farklı yerlerden göç ederek İstanbul'a gelmişiz ve hepimizi
ifade eden bir parça bu. Kısaca bizim şarkılarımız ya hayatın içindendir,
sorunlarımızı dile getirir ya da sevdaya dairdir. Ayrıca melodinin estetik
olması gerekir.
SORU:Grup Bent başka neler
yapar, nasıl vakit geçirir, spor yapar mı mesela.
BENT: Arkadaşlarla yaptığımız sohbetler genelde siyaset üzerinedir.
Grup üyelerinin hepsi erkek olmasına rağmen, mankenler ya da futbol
gündemimizi belirlemiyor.
Spora gelince; oturduğumuz mahallede bir park vardı eskiden. Parkın
içerisinde dört tane basket potası ve bir de futbol sahası vardı. Potaları
yıkıp yerine konser alanı yaptılar futbol sahasının etrafını da tel
örgüyle çevirip paralı hale getirdiler. Sonuç olarak spor yapamaz olduk.
Bu sistem insanları adeta, sanattan ve spordan uzaklaştırmaya çabalıyor.
SORU: Hangi programlara
katıldınız. Bir programa konuk olmak ya da bir yayın organına röportaj
vermek için hangi kriterlere göre seçim yapıyorsunuz?
BENT: Seray Sever’in bir programına çıktık ve orada şunu anladık;
biz profesyoneliz ve elbette ki medyada yer alacağız, ama asla duruşumuzdan
ve müziğimizden
taviz vermem*liyiz. Çünkü kendimize güveniyoruz ve biz doğru olanı yapıyoruz.
SORU:
Yani biz kimsenin
oyuncağı olmamalıyız, çünkü bu sistem insanı çok kolay harcayabilir
mi demek istiyorsunuz? Bu arada neden diğer şarkılarınızı medyada pek
göremiyoruz?
BENT: Bizim şu an da bir çok bestemiz var fakat tüketilmesini
istemiyoruz. O yüzden şimdiye kadar bir iki parçamızı ortaya çıkardık.
SORU: Sizi ilk kez Özgür Radyoda dinledim
şimdi de ilk kez provanızı seyredeceğim.
***********
Sohbetin ardından stüdyoya giriyoruz,
akortlar yapılıyor ve müzik başlıyor. Onları yakından dinlemek harikulade
bir şey, Doruk'un sesi çok güçlü ve ses rengi çok güzel. Hepsi bir enstrüman
çalıyor, yüksek volümle müzik dinlemeyi seven bendeniz bu anların tadını
çıkarıyorum.
Doruk Gençdal Solist
Erinç Tosun: Elektronik Solo & Ritim Gitar
Ali Aktaş: Elektronik Solo & Ritim Gitar
Sedat Kemik: Elektronik Bas Gitar
Muhammet Otay: Klavye
Önder Yüce: Davul
Yazı: Figen Füsun Pehlivan
Fotoğraflar:
Erdem Ozan Öztürk
Grafik Tasarım: Tevfik Elçioğlu
|